Oyun Terapisi

OYUN NEDİR?

 

  • Çocuğun doğal olarak güdülendiği kendiliğinden gelişen, zevkli, en gerçek uğraşısıdır.
  • Çocuklar oyuncakları kelime gibi kullanırlar.
  • Hayal ile gerçek arasında bir köprüdür.
  • Oyun çocuğun; tecrübesini, tecrübe karşısındaki tepkisini, tecrübe sırasındaki duygularını, dilek ve arzularını, kendini kabullenmesini sağlar.
  • Çocuğun hayatındaki kontrolü ve dengeyi sağlar.
  • Hayatın görevlerini hazırlanır, engelleri aşmayı öğrenir.
  • Oyun oynarken çocuk, içeriden dışarı çıkarmaya çalıştığı duygu ve davranışlarını serbest bırakır.
  • Fiziksel iletişim kurar, ihtiyaçlarını ifade eder, diğer çocuklarla nasıl iletişim kuracağını öğrenir.
  • Çocuk, sosyal yaşam ve ahlaki değerleri öğrenir.

 

OYUNUN İYİLEŞTİRİCİ ETKİLERİ NELERDİR?

  • Kendini ifade etme: Çocuklar belli yaşlarda duygu ve düşüncelerini ifade etme konusunda yetersizdirler. Gelişimsel sınırlılıklar, kelime dağarcıklarının yetersiz olmaları, soyut düşünme becerilerindeki sınırlılıklar, çocukların iletişim becerilerini kısıtlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında oyun, çocuklar için düşünce ve duygularını “dışa vurmayı” kolaylaştıran en etkin araçtır.
  • Bilinç dışına erişim: Çocuklar; oyuncaklar, oyunlar ve diğer malzemeler aracılığıyla bilinç dışı arzu ve dürtülerini bilinç düzeyine getirebilmektedirler. Yansıtma, yer değiştirme ve sembolizasyon savunma mekanizmaları ile bilinç dışı malzemeleri eyleme dönüştürebilirler.
  • Doğrudan ve dolaylı öğrenim: Çocuklar, yeni bilgi ve becerileri oyun yolu ile daha kolay öğrenebilmektedirler. Ayrıca psikolojik ve davranın bozuklukları olan çocuklar, oyun yolu ile tedavi edildiğinde baskı ve kaygı yaşamadan probleminin üstesinden gelebilmektedirler.
  • Duygusal boşalma: Çocuklar, herhangi bir sebepten dolayı içe atılan “gerilim kalıntılarını” oyun yolu ile daha kolay dışa vurabilirler. Çocuklar stres ve travma yaşatan yaşam deneyimlerini oyun aracılığı ile yeniden canlandırarak onlarla baş etmeyi öğrenebilirler.
  • Stres aşılama: Gelecekte olması beklenen stres verici olay ve yaşantılar oyun yoluyla canlandırılarak stresi azaltabilmektedir. Okula başlama, doktora veya dişçiye gitme, taşınma gibi çocuklar için kaygı uyandıracak yaşantılar oyun yoluyla “prova” edilerek, çocuğun yeni duruma uyumunu kolaylaştırabilir.
  • Empati: Canlandırma veya evcilik oyunları sayesinde çocuklar farklı karakterlere bürünebilmektedirler. Çocuklar oyunda canlandırdıkları karakterleri sadece oynamakla kalmaz aynı zamanda olaylara onların bakış açısından bakmayı da öğrenirler. Böylece çocukların empati yetenekleri gelişebilir.
  • Yeterlilik ve öz denetim: Çocuklar gerçekte yapamayacakları, başaramayacakları ama hep arzuladıkları yetkinlikleri oyun yolu ile elde edebilirler. Bu şekilde çocukların saygınlıkları ve yeterlilik duyguları artabilir. Çocuklar ile oynanan kurallı oyunlar sayesinde de çocuklar dürtülerini kontrol edebilmeyi öğrenirler.

 

OYUN TERAPİSİ NEDİR?

         Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel işleve oyun terapisi denir. Kısacası büyükler için “psikolojik danışmanlık” kavramı ne ise çocuklar için “oyun terapisi” de bir anlamda odur. Büyükler sorunlarını sözlerle, çocuklar ise oyunla anlatır. Terapist araç olarak çocuğun kendini en doğal şekilde dışa vurum tarzı olan oyunu kullanır. Çocuklar, terapiste duygularını oyuncaklar yardımıyla anlatırlar. Güvenli bir ortam yaratan eğitimli bir oyun terapisti ile çocuklar istedikleri gibi oynamaya cesaretlendirilirler. Terapi süresince çocuklara, duygusal problemlerini ifade etmelerine yönelik çeşitli oyuncaklar sunulmuştur. Çocuklar; sanat, kum, hayal gücü gibi oyun terapisinin çeşitli araçlarını kullanarak kendilerini ifade etme şansına sahip olurlar.

        Çocuğun yaşadığı durumlar (travma, boşanma, ölüm vb.) Çocuğun gelişim basamaklarında takılmalara veya gerilemelere yol açabilir. Oyun terapisi gelişim aşamasında gerekli iyileşmeyi sağlayarak, bir sonraki gelişim aşamasına geçmesine ve iç dengesini kurmasına yardımcı olur.

 

OYUN TERAPİSİ ÇOCUKLARA NASIL KATKI SAĞLAR?

  • Duygularını ifade etme imkanı sağlar.
  • Sınırları öğrenir, seçim yapmayı ve yaptığı seçimlerin sonuçlarını öğrenir.
  • Benlik saygısı ve özgüveni gelişir.
  • Başkalarına saygı duymayı öğrenir.
  • Sorumluluk almayı ve aldığı sorumluluğu yerine getirmeyi öğrenir.
  • Davranış ve duygularını kontrol edebilmeyi sağlar (öfke, kızgınlık, hayal kırıklığı gibi) .
  • Sorunlarını oyun oynayarak yeniden yapılandırır. Sorunları üzerinde kontrol sahibi olmalarını anlamlandırmalarını ve çözüm bulmalarını sağlar.
  • Alternatif bakış açısını öğretir.
  • Empati kurarak dürtü ve duygularını kontrol edebilirler.
  • Rahatlamasını ve gevşemesini sağlar.
  • Çocuğun akran ilişkilerinde veya yetişkinlerle olan ilişkilerinde sağlıklı bağlar yaratmasına ve bu bağları güçlendirmesine, insanlarla olan ilişkilerinin artmasına yardımcı olur.

 

OYUN TERAPİSİ HANGİ ÇOCUKLARA UYGULANIR?

  • Kaygı, korku ve fobileri olan çocuklara,
  • Boşanmış ailelerin çocuklarına,
  • Okulda zorbalık gören veya zorbalık yapan çocuklara,
  • Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklara,
  • Ailede kayıp veya soğan çocuklara,
  • Arkadaş edinmede güçlük çeken çocuklara,
  • İçe çekilmiş ve sürekli mutsuz olan çocuklara,
  • Sosyal beceri konusunu zorbalık yaşayan çocuklara,
  • Travmatik yaşam olayları ve kriz yaşayan çocuklara (doğal afetler vb.),
  • Uygunsuz davranışlar sergileyen çocuklara,
  • Evlat edinilmiş veya terk edilmiş çocuklara,
  • Aile içi şiddet görmüş çocuklara,
  • Özel gereksinimli çocuklara,
  • Uyku ve yemek sürecinde zorluk yaşayan çocuklara,
  • Duygusal, fiziksel ve cinsel tacize uğramış çocuklara,
  • Duyguları bilmeyen ve anlamlandıramayan çocuklara,
  • Öfke problemi yaşayan çocuklara,
  • Kendine özgüveni ve benlik saygısı az olan çocuklara,
  • Aile sorunları yaşayan çocuklara,
  • Karşı gelme bozukluğu olan çocuklara,
  • Üzüntü ve depresyon yaşayan çocuklara,
  • Kendine zarar verme davranışı gösteren çocuklara uygulanır.

 

ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ

         Virginia Axline, Amerika’daki terapistler tarafından çocuk merkezi oyun terapisi olarak adlandırılan yönlendirmesiz oyun terapisi yaklaşımını ileri sürmüştür.

         Duygusal ve davranışsal sorunları olan 2-12 yaş arası çocuklara yardımcı olma amacı taşır.

         Temel inanç; çocukların yaşadıkları sorunları çözme, öz yeterliliklerini arttırma konusunda artan yetkinlik ve özgüvene ulaşan doğuştan bir kapasiteye sahip olmalarıdır. Bu nedenle çocuk merkezi oyun terapisinin temeli, rehberlik yapanın çocuk olduğu inancına dayanır. Bu yaklaşımın felsefi merkezinde, insanın sahip olduğu kapasiteye dair yüksek bir takdir vardır. Ayrıca bu yaklaşım, çocukların iyileşme arayışında kendilerini yönetebileceklerini vurgular. Elbette ki bu, terapistin pasif veya itaatkar bir rol oynadığı anlamına gelmemektedir. Aslında terapistin rolü çocuk merkezi oyun terapisinde oldukça aktiftir. Terapist, güvenlik ve yapı oluşturan ilkeleri takip ederken çocuğu ve çocuğun oyununu koşulsuz olarak kabul eder ve empati kurar. Terapist, çocuğun kendisini keşfetmesi ve yönetmesi için bir ortam yaratır.

         Bazen çocuk merkezi oyun terapisinde, çocuğun oyunu oldukça amaçsız olabilir, rastgele olabilir, bazen de aşırı derecede sembolik olabilir ve terapist tarafından kolayca anlaşılabilir.

         Çocuk merkezi oyun terapisi, çocukluk sorunlarının tedavisinde temel bir yaklaşım olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

 

Terapötik Süreç

         Terapistin birincil meselesi; terapistin, çocuğun gelişimine olanak sunan, çevre ve ilişki oluşturma becerisidir.

         Çocuk merkezi oyun terapisi; benlik yapılanması için söz konusu olabilecek tüm tehditleri ortadan kaldırmak ile ilgilenir. Böylece çocuk düzenlenmiş benlik yapısı içerisinde bütünleşmeyi de beraberinde getiren, kendisi ile tutarlı veya tutarsız olan deneyimleri keşfeder.

         Çocuğun problemine değil, çocuğa odaklanır. Destekleyici bir çevre sağlandığında, çocuk spontane olarak kendini geliştirmeye yönelecektir. Bu sebeple, terapistin rolü, bu çevre içerisinde çocuğu desteklemek, çocuğun içsel dünyasındaki engelleri kaldırmasına yardımcı olmak ve meydana gelecek değişim için bu süreçte hazır bulunmaktır.

 

Hedefler ve Amaçlar

         Amaç; çocuğun gelişimi ve bütünleşmeyi deneyimleyebilmesi, daha sağlıklı bir işleyiş için çocuğun belirlediği yolda çocuğa rehberlik etmek için gereken koşulları oluşturmaktır.

         Virginia Axline değişimi destekleyen koşulları canlandırmak için çocuk merkezli oyun terapisi yapısı içerisinde 8 temel ilke öne sürmüştür:

  • Terapist, çocuk ile mümkün olabildiğince sıcak ve arkadaşça bir ilişki geliştirir.
  • Terapist, çocuğu arzu ettiği gibi değil, olduğu gibi kabul eder.
  • Terapist, ilişkide özgürlük duygusunu oluşturur böylece çocuk duygu ve düşüncelerini tam anlamıyla ifade edebilir.
  • Terapist, çocuğun duygularına uyum sağlar ve çocuğa duygularını geri yansıtarak onu kendi davranışları ile ilgili içgörü kazanmasına yardımcı olur.
  • Terapist, çocuğa seçim yapma sorumluluğu bırakarak çocuğun sorunlarını çözme yeteneğine saygı duyduğunu göstermiş olur.
  • Terapist, çocuğun davranışlarını ya da konuşmalarını yönlendirmez, çocuğu takip eder.
  • Terapist, terapinin doğası gereği yavaş ilerleyen bir süreç olduğunu bilir ve terapi sürecini aceleye getirmeye çalışmaz.
  • Terapist, çocukla arasındaki ilişkide, çocuğun sorumluluklarını fark edebilmesi ve gerçeklikle olan bağını koruyabilmesi için bazı sınırlar belirler.

          Bu temel ilkeler çocuk ile terapötik ilişki kurmak adına somut adımlar olarak görülebilir.

 

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI OYUN TERAPİSİ

         Bilişsel davranışçı oyun terapisi, oyunu ve oyuncakları doğrudan çocukların düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmek için kullanılan bir terapidir. Oyun materyalleri, mevcut problemi temel alarak seçilir ve her bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Bu terapinin temelindeki varsayım; düşünceler, duygular, durumlar ve davranış arasında bir ilişki olduğudur. Bilişsel kuram bireyin düşüncelerinin, duygusal deneyimlerini ve sonraki davranışlarını belirlediğini iddia eder. Bilişsel davranışçı oyun terapisinde çocuklara, rahatsız edici duyguları kontrol etmelerine ve semptomları azaltmalarına yardımcı olmak için daha iyi başa çıkma becerileri öğretilir. Kontrol, yeterlilik ve çocuğun davranışını değiştirme sorumluluğunu üstlenme konuları üzerinde özellikle durulur. Tüm bunlar, söz konusu hedefler göz önüne alınarak terapist tarafından başlatılan oyun içerikli aktivitelerin kullanımı ile gerçekleştirilir.

           Bilişsel terapi, davranışçı terapi ve oyun terapisinin birleşiminden oluşur.

           Her seans için belirli hedefler oluşturulabilir. Bilişsel davranışı oyun terapisi problem odaklıdır.

          Ağırlıklı olarak terapistin liderliğinde devam eder ama bu terapistin otoriter olması demek değildir. Terapist hipotezler oluşturur ve hipotezlerini test eder. Buna göre kendine yol haritası oluşturur.

          Çocuğa direk sorular sormaktan genellikle kaçınır. Bununla birlikte metafor, öyküler ve ucu açık sorulardan yardım alır.

          Davranış değiştirme üzerine odaklanır.

          Davranışını pekiştirilmesi bilişsel oyun terapisinin önemli bir boyutudur. Örneğin; terapist çocuğun yeni bir beceri konusundaki denemelerini över, çabalarını destekler. Pozitif baş etme becerisini öğrenmesi ve kullanması konusunda cesaretlendirir.

           Çocuğun ihtiyaçlarını ve endişelerine ilişkin psiko-eğitim sunar.  Model öğretme, farkındalık, duyguları belirlemek, günlük olarak kaydetmek gibi düşünceleri başa çıkma becerileri olarak çocuğa öğretir.

           Çocuğun uyumlu davranışlarını bilinçli şekilde güçlendirmek için övgüye izin verir ve bunu teşvik eder.

           Oyun ile alternatif davranışların olduğu gösterilir. “Doğru” olduğuna inandığı, uyumu güçleştiren “yanlış inançlar” belirlenir. Oyun ile düşüncelerin işlevselliği sorgulanır. “Yeni çıkış yolu” kazandırılır.

 

Bilişsel Davranışı Oyun Terapisi İşleyiş Şekli:

  • Bireyi bunalıma sokan olumsuz bir düşünceyi belirlemek.
  • Bu olumsuz düşüncenin bireyde ne gibi sorunlara yol açtığını belirlemek.
  • Bir evdeki bu işe yaramayan düşünce ve inancı ortadan kaldırmak.
  • Bireydeki yeni düşünce biçimini (daha kullanışlı, mantıklı, yararlı) oluşturmasına yardımcı olmak.

 

Bilişsel Davranışı Oyun Terapisinin İlkeleri:

  • Bilişsel terapi duygusal bozuklukların bilişsel modelini temel alır.
  • Kısa ve zaman sınırlıdır.
  • Yapılandırılmış, yönlendirici ve amaç odaklıdır.
  • Etkili bilişsel terapi için iyi bir terapetik ilişki kurulması gerekir.
  • Bilişsel terapi çocuk ve terapist arasında işbirliğine dayanır.
  • Oyun aracılığı ile çocuğun tedavi sürecini aktif katılımını sağlar.
  • Çocuğun düşünceleri, duyguları, fantezileri ve çevresi üzerine odaklanır.
  • Deneysel olarak kanıtlanmış teknikleri ve stratejileri kullanır.

 

DENEYİMSEL OYUN TERAPİSİ

          Byron Norton ve Carol Narton tarafından oluşturulan bir oyun terapisi yöntemidir.

          Çocuklar, travma deneyimlerinin üzerinde yarattığı etkileri birçok farklı yolla ifade etmeye çalışırlar. Çocuklar travmatik olaylara karşı öfke patlamaları, aşırı uyarılma ve aşırı tetikte olma gibi gerileyici tepkiler verirler. Bu tepkiler onların kontrolleri dışında gelişir. Deneyimsel oyun terapisi yöntemleri çocukların travmatik olaya dair kişisel deneyimlerini ifade etmelerini sağlar. Çocuklar, canlandırma ve drama yöntemleri aracılığı ile travmatik deneyimlerini yeniden yapılandırır. Oyun, yeniden canlandırma ve drama yöntemleri aracılığı ile tekrarlandıkça çocuklar maruz kaldığı travmanın kendi işlevsellikleri üzerinde yarattığı etkileri ve çektikleri acıyı daha kolay aktarabilir hale gelirler. Çocukların travmatik deneyimlerini açığa vurma ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını ise; oyun terapisinde onları anlayan, geliştiren ve destekleyen eğitimli bir profesyonel eşliğinde, rollerin ve oyuncakların sembolik kullanımı ile karşılamaya çalışır.

           Deneyimsel oyun terapisinde, çocukların oyuncak ve rol seçimleri çok önemlidir. Çocuğun yaptığı bu seçimler travmatik anılarına gömülü olan duygu ve algıların sembolik temsilleridir. Çocuklar kendilerini duygusal olarak etkileyen durumları sözel olarak ifade etmekte yetersiz kaldıklarından, deneyimlerinin onlar için ne anlama geldiğini sembolik ya da metaforik yöntemlerle daha kolay gösterebilirler. Oyundaki metaforik ifadeler çok kıymetlidir çünkü çocukların duygusal deneyimlerini anlamamızı sağlar. Bir metaforik ifade çocuğun bin sözüne bedeldir. Ayrıca çocuk oyun esnasında herhangi bir sembolik ifadeyi kullanma konusunda ne kadar tutarlı olursa, o sembolik ifade o kadar geçerlilik kazanır. Oyuncakların ve rollerin sembolik anlamları, çocukların duygusal taşma yaşamadan yüzleşebilecekleri bir travma ifadesini içerir.

            Çocuklar, deneyimlerini açığa vurmak için oyuncakların ve rollerin sembolik anlamlarını kullanırlar. Çocuğun oyunda oynadığı roller ve oyuncaklar, travmatik olay meydana geldiğinde oluşan duygu ve algıları sembolize eder. Çocuk bunu terapötik ilişkinin oluşturduğu güven ve inanç çerçevesinde paylaşır. Metaforlar, çocukların deneyimlerini paylaşırken savunma mekanizmalarını korumalarını sağlar. Travmatize olmuş çocuklar travmalarını kendilerinin kurgulayıp oynadıkları oyunlar aracılığı ile gizlerler. Oynadıkları oyunlar, çocukların travmatik deneyimlerini ifade etmelerini ve savunma mekanizmalarını kullanmalarını destekler. Çocuğun travmasından yola çıkarak kurgulamış olduğu oyun; bastırılmış, güdümlü, düşünülmüş ve gergin dinamikler tarafından şekillendirilir. Bu dinamikler çocuğun oyun odası dışındaki çevresini (uygunsuz ve yıkıcı olduğu varsayılan) kontrol edebilme ihtiyacından kaynaklanır. Dolayısıyla, çocuk travması ile ilgili sıkıntılarını terapötik oyun içinde gösterir ve günlük hayatta bastırdığı, altta yatan duygusal tepkilerini ortaya çıkarır.

            Terapistlerin çocuğun metaforlarına anlam vermesi, çocuğun kendini ifade etmesini desteklenmesi ve metaforları oyun sürecine entegre etmesi önemlidir.

            Deneyimsel oyun terapisinde oyuncak hiçbir zaman sadece oyuncak değildir veya rol hiçbir zaman sadece rol değildir. Oyuncak ve rol çocuğun kendi deneyimine verdiği anlamı ifade etmek amacıyla kullandığı bir araçtır. Çocukların birçoğunun dil gelişimi tam anlamıyla tamamlamadığından, derin ve içlerine işleyen durumları sembollerle ifade etme konusunda daha beceriklidirler. Direkt sözel ifadeler çocuğu hassaslaştırır, yoğun bir kaygıya ya da kendilerini anlatmaya çalışırken oluşan bir takım korkulara maruz bırakır.

 

Deneyimsel Oyun Terapisinin Aşamaları:

            Deneyimsel oyun terapisinin 5 aşaması vardır:

  • Keşif aşaması
  • Güveni test etme aşaması
  • Bağlılık aşaması
  • Terapötik büyüme aşaması
  • Sonlandırma aşaması

 

Keşif Aşaması

            Çocuk odayla, terapistle ve bu yeni ortamda kendine dair beklentileri ile tanışır. Terapi odasının ne için olduğuna ve ne yapıp ne yapmayacağına dair bir fikri geliştirir.

 

Güveni Test Etme Aşaması

            Çocuk kendisi için önemli olan bilgileri vermeye geçmeden önce terapistin kendine bağlılık düzeyini değerlendirir. Çocuk ilk başta terapist ile güven ilişkisi geliştirip geliştirmeyeceğini, terapistin onu anlayıp anlamayacağını test eder. Burada terapiste güven duyduğu anda kendini özgür hissetmeye başlar ve duygularını, yaşadığı acısını ve travmasını anlatmak için güvenli ortamı bulmuş olur.

 

Bağlılık Aşaması

            Çocuk travmatik deneyimini oyunlarında sergilemeye, senaryolaştırmaya başlar. Bu aşamada oynadığı oyuna “fantezi oyunu” denir. Terapiste güven geliştirdikten sonra onu fantezi oyununa dahil etmede daha istekli olur. Terapist aslında bu aşamada çocuğun yerinde olmana nasıl bir duygu olduğunu anlıyor. Çünkü bu aşamada çocuk terapisti kendi pozisyonuna sokar ve dış dünyanın ona davrandığı gibi davranır. Burada terapist, çocuğun içsel benliğini ifade etmesine ve problem çözmeye katılmasına destek olarak ilerlemeyi kolaylaştırır.

 

Terapötik Büyüme Aşaması

            Sahip olduğu duygusal acıyla yüzleşmesi ile birlikte çocuk kişisel güçlenme hissini geri kazanmaya başlamaktadır. Böylece acı veren olay ya da ilişki nedeniyle bir zamanlar atladığı gelişimsel aşamalara ulaşmaya yönelik olarak büyümeye başlar. Çocuk bir çözümü ulaşır, kendini iyi hisseder ve güzel davranışlar geliştirir.

 

Sonlandırma Aşaması

             Oyun gerçek yaşam için prova temasını işlemeye başladığında sonlandırma uygundur. Ancak sonlandırma için çocuk hazırlanmalıdır. İlişkinin sonlanmasını kabul etmede çocuğa destek olmak ve terapötik birlikteliği korumak önemlidir.

 Oyun terapisi, çocuklar düşündüklerini, yaşadıklarını, duygularını yetişkinler gibi anlatamayabilirler. Çocukların anlamlayamadıkları duygu ve düşünceleri oyun ve oyuncaklarla ifade etme, isteklerini belirtme, yaşadıklarını aktarma, kendilerini keşfetme, seslerini duyurma yeri olarak önem kazanır. Çocuk oyunda üstlendiği görevler ile kendilerini tatmin etme olanağı bulurken birçok şeyi da öğrenme fırsatı bulur.

 

Merkezinde Çocuk Olan Oyun Terapisi psikolojik, sosyal, davranışsal sorun yaşayan çocukların oyun içerisinde kendilerini daha rahat ifade etmeleri ve çocuğun kişilik yapısının değerlendirilerek çocuğu yetenekleri doğrultusunda olumlu yerlere yönlendirilmesini hedefler.

 

Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi çocuk için en iyi öğrenme alanı oyundur. Buradaki amaç davranışsal sorunların yerine olumlu düşüncelere yönelimin oyunla sağlanması ve tedavi edilmesidir.

 

Theraplay aile ve çocuk bütünlüğünde bağların kuvvetlendirilmesi, oyunun tedavi edici özelliğini kullanarak yapılan terapidir. Bu terapi ebeveynlerin dışında bakım verenler arasındaki güvenin ve iletişimin sağlanmasında kullanılabilir.

 

Filial Oyun Terapisi çocuğun iç dünyasına oyun yoluyla girerek ilişkiyi güçlendirmek ve yeni problemlerin oluşumunun önüne geçmek için 3-10 yaş arası çocuklarda uygulanan yaklaşımdır.

 

Bu yaklaşımlarda çocuklarda görülen davranış problemleri, psikolojik ve ruhsal sorunlar uzmanlar tarafından oyuncaklar ve oyun kullanılarak tedavi edilir. Çocuğun ifade edemediği anlamlandıramadığı duyguları çocuğun iç dünyasına oyun ve oyuncaklarla girerek iletişim kurulur. Oyun terapileri ile çocuğun içinde yaşadığı duyguların dışavurumu ve kendisini güvende olduğuna inanması ile kendini açabilmesi sağlanır.

 

Oyun terapistti, çocuğu koşulsuz olduğu gibi kabul edilmesi için ortam oluşturarak çocuğun iç dünyasını keşfeder. Terapist bu süreçte çocuğu anlama fırsatı bularak çocuğun öz kontrol ve farkındalık duygularının gelişmesinde etkin rol oynar.

 

Taciz, istismar, depresyon, anne baba kaybı, kardeş kıskançlığı, öz güven sorunları, yeme problemleri, kardeş kıskançlıkları, davranış problemleri, boşanma gibi durumlarda sorun yaşayan çocukların oyun terapisi yaklaşımlarının tedavi edici ve iyileştirici sonuçları olduğu görülmüştür.

 

Oyun terapisi Empatik Yaklaşım Rehabilitasyon Merkezimizde psikolojik sorunları olan 2-12 yaş çocuklarda günlük oyunlardan farklı yöntemler ile çocuğun liderliğinde kurduğu oyunlardan yola çıkılarak çocuğun iç dünyasına girilerek çocuğun kendisini ifade etmesi sağlanır.